10 Haziran 2010 Perşembe

BİZ İLK KEZ HASTA OLDUK:((((

06.06.2010 Pazar günü hafif ateşimiz var..Sıkıcı bir haftasonu idi hava Haziran ayı olmasına rağmen kış gibi kapalı ve yağmurlu idi.Çeşmeye gitmemiştik iyiki de gitmemiştik bu havada çokta keyifli olmazdı gitseydik..Oğuzun vücudunda biraz sıcaklık hissetmiş ve rahatsız olup, hemen Meteyi aramıştım. Ateş düşürücü şurup ibufen vermemi söylemişti. Altta dişlerimizde patlamıştı heralde bu ateş yaptı diye düşünüyordum. Anormal bir iştahsızlığımız vardı son 2 gündür ne versem yemiyor boğazında inatla tutuyordu. Pazar günü yememiz gereknleri adeta bir savaş alanı gibi yemeye gayret etmiş gün sonunda adeta bitap düşmüştüm. Ve o gece saat 03:00 sularında feci bir ateşle ağlayarak uyandık aman allahım dedim ne oluyor korktum dedim acaba havalemi geçiriyor. Hemen şuruptan içirdim ve yarım saat içinde ateşi düştü. İyi ki gün içinde bu şurubu almışım diye kendi kendime dua ettim..Sabah 07:45de tekrar ateşlendik bu sefer ateşi nerdeyse 40 derece olmuştu derce 39.9u gösteriyordu şok oldum ve aceleyele Uğuru uyandırdım. Kalk Oğuz yanıyor dedim. Hemen yine Meteyi arayıp durumu anlattığımızda fitil vermemiz gerektiğini söyledi. Hemen Uğur gidip nöbetçi eczaneden Paranox adlı fitili aldı hemen koyduk evin içi ciğik ciğik Oğuzun ağlamaları ile çınlıyordu ne yapsam susturamıyordum moralim feci bozulmuştu.O gün işten yrm gün izin aldım hemen eve geldim eve geldiğimde beyhut bir halde uyuyordu. İyi değildi belli ki bir sorun vardı hemen Doktordan akşama randevu aldık. Öğledensonra yine ateşimiz çıkmıştı hiç neşemiz kalmamıştı o hiç susmayan neşeli Oğuzuma nolmuştu böyle:((Akşam gittiğimizde Mete bademciklerinde aft olduğunuz bu sebebpten ötürü hiç birşey yiyemediğini söyledi.Umca diye bir ilaç verdi ve ateş düşürücülere devam dedi.Bugün günlerden Perşembe neşemiz hala çok yok ama artık ateşlenmiyoruz en azından vücüdümüzda kırmızı kırmızı bir döküntüler başladı ama zaten Mete buların olacağını ve 10gün içinde tam geçeceğini söyledi.Nasıl üzüldüm anlatamam ama şükürki düzelmeye başladık. Hayatta en büyük mutluluğun onu mutlu ve huzurlu görmek olduğunu bir kez daha anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder